Hepimizin gündemi malum. Covid-19, korona virüsü.
Herkes karikatür tadında etrafta dolanıyor. Sosyal medyada bulduğum ciddi ve ciddiyetsiz, yalan veya gerçek nice başlık... aklıma yalnızca ölüm korkusunu getiriyor gördüğüm sahneler. Bir çoğu korkuyla bir çoğu da ne dediğinden habersiz bana göre korkusuz gözüken hareketler...
Her insanda bir parça vardır ölüm korkusu. Sen bunu ne kadar beslersen o kadar büyür ya da ilk tazeliğini korur. Pek çok insanın bu korkusu hayat tarafından belli aralıklarla sınanır ve güçlendirilir. Kas gibi düşünün. Belli sebeplerle örneğin kol kasınızı kullanmak zorunda kalabilirsiniz. O gün belli olur kasın ne kadar güçlü olduğu ve siz de o farkındalıkla bir davranış sergilersiniz.
Şimdi düşünün ki bedeninizin varlığı da bu gibi olaylarla sınanıyor. Varlığını devam ettirmek isteyen bana göre hayata tutunan beden önlemler alır, dikkat eder, sağlığını korumak ister, kendine bakar. Varlığına devam etmek istemeyen beden ise ya içten içe ya da apaçık şekilde kendini yok etmek için elinden geleni yapar, depresyona sokup kendini şalter şalter işlevlerini kapatışına şahit olursunuz.
Ne tutunmak lazım hayata ne de ölmekten korkmak. Bu denge benim inandığım temel öğretilerden biridir. Virüsün varlığından haberdarım, yetkili ve bilgili insanların önerilerini aldım gerekli tedbirlerimi kendimce yaptım, bağışıklık sistemimi önemsiyorum, ihtiyacımın fazlasına gerek duymuyorum; kısacası hayata tutunuyorum. Diğer yandan hayatta başıma gelebilecek her şeyi düşününce ne olacaksa olur, önüne geçemem diyorum. Nasılsa gideceksek bir gün ve nasıl olduğu belirsizken... çok da dert etmemek lazım, daha önemlisi virüs kaparım diye endişe etmemek lazım. Önlemini aldın mı kardeşim, sarımsak tüketiyor musun, vitaminlerini de eksik etme, temas etmesin insanlarla bedenin, dışarı çıkman gerekiyorsa illa ki (ekmek alırsın çöp atarsın) evin dışında kalan malzemelerle temas etmediğine emin ol, edersen peçete-eldiven kullan ya da eve kadar elini başka bir yerine sürme, eve girer girmez ellerini yıka yüzünü yıka.
Endişe etmek ve komplo teorileri ile kendinizi üzmek, her söylenene "ama bak böyle olmuş..." diyerek kendinizi kalıplara inandırmaya son verin. Bu güzel aklınızı korku rengine boyamak yerine önlem almaya, tedbirli olmaya ve akıllıca hareket etmeye sevk edin. Hem hasta olsanız da tedavi şansınız var bunu unutmayın.
Ölüm ve yaşam dengesinde kalmanız, ne ölmekten korkmanız ne de yaşama sımsıkı tutunmanız dileğiyle...
Sağlıklı günler,
Gökçe
Yorumlar
Yorum Gönder