Mikro değişim, makro değişimi etkiler. Herkes
kendine çok iyi bakmayı öğrenirse dünya da kendine bakmaya başlayacaktır. Kötü
diye adlandırdığımız nice çevremize zarar veren hatamız, yerini doğrulara
bırakacak, hatalar küçüldükçe zararlar azalacak, zarar azaldıkça nefes almaya
an bulunacak. Akışı durdurmak mümkün değil, sen istesen de istemesen de dünya
dönüyor derler ya, tıpkı vefat eden insanların ardından söylenen, ölenle
ölünmez gibi. Bir başka açıdan da, akışta olur da tökezler düşersen, kendini
karanlıklarda, depresyonda, hastalıkta bulursan, bil ki “şifayı kaptın”, yani
kendini yerden kaldırıp, akışa devam etmene bir fırsat, belki de değişimin en
güzel ahengi budur. İnsan düşer, hataya da düşer, yere de düşer, hastalığa da
düşer, günaha da düşer… Önemli olan kalkabilmektir. Eğer düştüğünüz yerde
kendinize gelmeye zaman verirseniz, bunu neden yaşadım sorusuna çok takılmadan
bir cevap bulabilirseniz, akabinde nasıl çıkarım bu delikten sorusunu da
rahatlıkla cevaplayabilirsiniz.
Zihin hiçbir deneyimi, uyarıcıyı unutmamak üzere
çalışır. Bir kez yaşadığınız deneyim yıllar sonra karşınıza daha büyük bir
sınav olarak gelebilir, oturduğun yerde doğrulup ne oluyor diye bakmakla o
geçmiş deneyim size rehberlik etmeye hemen gelecektir. Merhaba, sen daha önce
bunu yaşadın, peki ne olmuştu? Kıstas ilk deneyimle yapılsa bile, değişimi de
öngören bilinçli zihin, bu kez nasıl çözüm üretirim de akabinde yaşadıklarımı
tekrarlamam, diye kendine sorar. Kök beyinde yankılanan YAŞA/KAÇ süzgeci sizi
hayatta tutmak adına bir karar vermekle yükümlüdür. Hiçbir zihin yoktur ki,
kendini bırakıp düştüğü yerde debelenmeye devam etmek istesin, hiçbir insan
bilinci yoktur ki, yenilmeyi kabul etsin.
Kazanmak için kalkabilmek gerekir. İlk iş tecrübesi
gibi düşünebiliriz. İlk işe girdiğinizde acemiliğinizin hoş görülmesini
beklersiniz. Öğrenme cesaretine sahip olsanız da yeterli bilgiye ancak deneyimleyerek
ulaşabileceğinizi bilirsiniz. Adım adım kendinize güveniniz geldikçe daha büyük
deneyimlerin peşine düşersiniz. Sınav tam da bu noktada devreye girer, bir
büyük adım daha atacak olmakla, ilk defa işe başlayacak olmak arasında
neredeyse fark yoktur. Tek fark, ilk deneyimde yapılan hataların dersleri
çıkartılmış, tekrarlanmamak üzere yeni çözümler üretilmiştir. Sınav sonunda bir
sonraki büyük adıma geçememe ihtimali de göz önüne alındığında, deneyim sizi
bir düşürüp, bir kaldırarak, yani düşe-kalka adım atmayı öğretir.
Kazandığınızda düştüğünüz anları düşünür, ders çıkartıp devam ederseniz,
hikayeniz mutlu ve akışında devam edecektir.
Kendinize çok iyi bakarak, hayata tutunmak ve
ölmeden önce yapılacaklar listesini tamamlamak mümkündür. Sisteme dayalı para
dünyası ve özgür ruhların huzur veren dünyası arasında dengeyi kurabilirsiniz.
Yin ve Yang dengesini hayatınızda kurarak, mikro denge ile makro dengeyi
etkileyebilirsiniz. İş dünyası dışında, ev de makro sayılabilir. Siz iyiyseniz,
eviniz de iyidir. Siz iyiyseniz, iş yeriniz de iyidir. Siz iyiyseniz, hiçbir
şey sizin keyfinizi kolay kolay bozamaz.
gke.
gke.
Yorumlar
Yorum Gönder