Titreşimleri Fark Etmek, Niyeti Korumak ve Hayatın Akışına Güvenmek - #herkeskendineçokiyibaksın Motivasyon Notları
Kalbimiz atıyor, her vuruşta bir yayın yapıyor. Düşüncelerimiz tıpkı radar gibi frekanslar yayıyor ve alıyor. Frekans, titreşim dediğimizde durgun suya düşen damlanın ardında bıraktığı halkalar gelir gözümüzün önüne.
Fakat bir konuyu atlıyoruz sanki. Etrafımızdaki her canlı ve cansız varlığın kendine has bir titreşimi var.
Bazı eşyalar vardır gördüğümüzde aklımıza gelenler olur, çok beğeniriz ya da sevmeyiz. İşte bu maddenin yaydığı titreşimleri algılamamızla ilgilidir veya o eşyanın üzerinde daha önce bırakılmış bir fikrin alıcı geldiğinde kendini yansıtması da olabilir.
Söz konusu canlı varlıklar olduğunda titreşimler çok daha fazla algılanır ve tepkisi zihinde yansır.
Bu durumda düşüncelerimizin titreşimlerinin etkileşime gireceği madde ve canlıları bulması için yoğun olması gerekir. Bir niyetimiz varsa ve kalbimiz bu niyet için çarpıyor heyecanlanıyorsa, iyi hissediyorsak veya kötü hissediyorsak, bilin ki titreşimler aktiftir ve bir yerden gelmektedir.
Kadınların altıncı hissi kuvvetlidir, gibi bir basit inanış vardır kulaklarımıza dolmuş olan. Anneler hisseder derler. Bir konuya açıklık getirmek gerek; mevzu sadece kadınlar üzerinden ilerlemiyor. Erkekler de en az kadınlar kadar titreşimleri hisseder ve hisleri kuvvetlidir. Fakat kadınların dişil yanı yani hayal gücü ve alternatiflere açık yönü erkeklere göre daha kuvvetlidir diyebiliriz. Kendini dengelemiş bir erkek birey de en az kadınlar kadar dişil yanındaki farkındalığı yükseltebilir.
Hayat bilim ve ilimin dengesinden oluşur. Bir düşünce ürettiğimizde etrafımızda bizden düşük frekansta olan canlı-cansız varlıkların üzerinde etkileşime geçer. Kalbimizin atma hızı etrafımızdaki canlı-cansız varlıklar tarafından hissedilir ve yüksek frekanslar durumu fark edebilir, düşük frekanslar durumdan etkilenebilir. Peki bunu nasıl fark edebiliriz?
Aklınıza gelen bir fikrin bir zaman sonra bir başkası tarafından uygulanmış olduğunu hiç yaşadınız mı? Benim de aklıma gelmişti dediniz mi? yada içinizden geçirdiğiniz bir düşüncenin, heyecanınızın etrafınızdaki insanlara belli etmeseniz dahil yansıdığını ve geri bildirim verdiklerini tecrübe ettiniz mi?
Niyet yüksek bir frekanstır. Niyetinize odaklandığınızda ve tüm detaylarıyla işlediğinizde yansımalarını tezahür ederken görebilirsiniz.
Yakın zamanda başımdan geçen bir olayla örneklemek istiyorum.
Pasaport yenilenmesi yapmıştım ve yurt dışı uçuşuna yetişmesi konusunda heyecanlıydım. Bir hata yaparak yenileme tarihini geçirmiştim fakat biletim hazırdı. Başvurumu uçuştan 4 gün önce yapmıştım ve yetişecek mi, uygun fiyatlı bileti yakalayabilecek miyim? diye kara kara düşünüyordum. Ardından bu konudaki endişemi bir kenara bıraktım, inandıklarım doğrultusunda uçuş gününden önce pasaportumun geleceği konusunda kendime inandım, evrene inandım, akışa güvendim. Cuma günü başvurumu yaptım, uçuşum Çarşamba günü gerçekleşecekti. İki gün boyunca acaba gelir mi endişesi veya gelmeme ihtimali üzerine hiçbir düşünce üretmedim. Soranlara da Pazartesi günü geleceği konusunda kendimden emin bir niyetle bilgi verdim. Pazartesi sabah olmuştu ve içim kıpır kıpırdı. Kendimi negatif düşünmemek için zor tutuyordum işin gerçeği. Sakinliğimi korudum, endişe etmedim. Geleceğine inandım. Gözlerimi kapattım, derin bir nefes aldım, postacının gelişini bile hayal ettim. Öğlene doğru çıkmam gerekiyordu evden ve henüz posta gelmemişti tahmin edersiniz ki öğleden sonraya bile kalabilirdi gelişi. İnancımı korudum. Tam hazırlandım ve evden çıkıyordum, artık olacakları akışına bırakmanın rahatlığı vardı, olası durum için alternatif çözümleri üretebileceğim konusunda kendime inandım. Kapıyı açtığımda postacı kapıdaydı ve bana pasaport uzatıyordu. Yüzümdeki gülümsemeyle sanki başımdan ayaklarıma doğru bir huzur inmişti. Kalp ritmim sakinleşmişti. Öyle ki tam zamanında gelmesi bir yana kendime olan inancımı ve yaptığımın ne kadar doğru bir hareket olduğunu yeniledim. Evet bir hata yapmıştım, ama hatamı fark edip düzeltmek için çabalamış elimden geleni yapmıştım. Kendime inanmış, niyetimi korumuş, hata yaptığım için kendimi affetmiş, hayatın akışının bana destek olacağına güvenmiştim. Titreşimlerin varlığına bir kez daha şükür ettim.
Bir düşünceyi üretirken içinizden geçen niyete dikkat etmenizi tavsiye ederim. Endişe ettiğiniz, huzursuz olduğunuz ve hayatın size destek olacağına güvenmediğiniz, imkansız, olanaksız dediğiniz zamanlarda yaydığınız titreşimi hatırlayın. İçinizi ferah tutun ve olacakları izleyin. Eğer niyetinizi korumanıza rağmen olaylar hala beklediğiniz gibi gelişmiyorsa, durun ve nerede hata yaptığınızı tekrar gözden geçirin. Eminim kendinize dürüst olmadığınız veya göz ardı ettiğiniz bir durum olması gerekenlere engel oluyordur. Hayata güvenmek sadece size istediklerinizi vermesi için değil, bazen de olmaması gerekenleri engellemesine izin vermeyi de gerektirir. Niye olmuyor diye direttiğimiz her şey, neylerse güzel eylediği, olması gerekenin olduğu durumlardır. EGO ve kalp dengeli bir karar verdiyse, niyetiniz bütünün hayrına ve zararsızsa, olmaması için zaten bir engel yoktur.
Siz yine de içinizdeki niyetleri koruyun. İsteğinizin titreşimlerini yaymaya devam edin. Hayatın akışına güvenin ve titreşimleri fark etmeye çalışın.
gke.
Fakat bir konuyu atlıyoruz sanki. Etrafımızdaki her canlı ve cansız varlığın kendine has bir titreşimi var.
Bazı eşyalar vardır gördüğümüzde aklımıza gelenler olur, çok beğeniriz ya da sevmeyiz. İşte bu maddenin yaydığı titreşimleri algılamamızla ilgilidir veya o eşyanın üzerinde daha önce bırakılmış bir fikrin alıcı geldiğinde kendini yansıtması da olabilir.
Söz konusu canlı varlıklar olduğunda titreşimler çok daha fazla algılanır ve tepkisi zihinde yansır.
Bu durumda düşüncelerimizin titreşimlerinin etkileşime gireceği madde ve canlıları bulması için yoğun olması gerekir. Bir niyetimiz varsa ve kalbimiz bu niyet için çarpıyor heyecanlanıyorsa, iyi hissediyorsak veya kötü hissediyorsak, bilin ki titreşimler aktiftir ve bir yerden gelmektedir.
Kadınların altıncı hissi kuvvetlidir, gibi bir basit inanış vardır kulaklarımıza dolmuş olan. Anneler hisseder derler. Bir konuya açıklık getirmek gerek; mevzu sadece kadınlar üzerinden ilerlemiyor. Erkekler de en az kadınlar kadar titreşimleri hisseder ve hisleri kuvvetlidir. Fakat kadınların dişil yanı yani hayal gücü ve alternatiflere açık yönü erkeklere göre daha kuvvetlidir diyebiliriz. Kendini dengelemiş bir erkek birey de en az kadınlar kadar dişil yanındaki farkındalığı yükseltebilir.
Hayat bilim ve ilimin dengesinden oluşur. Bir düşünce ürettiğimizde etrafımızda bizden düşük frekansta olan canlı-cansız varlıkların üzerinde etkileşime geçer. Kalbimizin atma hızı etrafımızdaki canlı-cansız varlıklar tarafından hissedilir ve yüksek frekanslar durumu fark edebilir, düşük frekanslar durumdan etkilenebilir. Peki bunu nasıl fark edebiliriz?
Aklınıza gelen bir fikrin bir zaman sonra bir başkası tarafından uygulanmış olduğunu hiç yaşadınız mı? Benim de aklıma gelmişti dediniz mi? yada içinizden geçirdiğiniz bir düşüncenin, heyecanınızın etrafınızdaki insanlara belli etmeseniz dahil yansıdığını ve geri bildirim verdiklerini tecrübe ettiniz mi?
Niyet yüksek bir frekanstır. Niyetinize odaklandığınızda ve tüm detaylarıyla işlediğinizde yansımalarını tezahür ederken görebilirsiniz.
Yakın zamanda başımdan geçen bir olayla örneklemek istiyorum.
Pasaport yenilenmesi yapmıştım ve yurt dışı uçuşuna yetişmesi konusunda heyecanlıydım. Bir hata yaparak yenileme tarihini geçirmiştim fakat biletim hazırdı. Başvurumu uçuştan 4 gün önce yapmıştım ve yetişecek mi, uygun fiyatlı bileti yakalayabilecek miyim? diye kara kara düşünüyordum. Ardından bu konudaki endişemi bir kenara bıraktım, inandıklarım doğrultusunda uçuş gününden önce pasaportumun geleceği konusunda kendime inandım, evrene inandım, akışa güvendim. Cuma günü başvurumu yaptım, uçuşum Çarşamba günü gerçekleşecekti. İki gün boyunca acaba gelir mi endişesi veya gelmeme ihtimali üzerine hiçbir düşünce üretmedim. Soranlara da Pazartesi günü geleceği konusunda kendimden emin bir niyetle bilgi verdim. Pazartesi sabah olmuştu ve içim kıpır kıpırdı. Kendimi negatif düşünmemek için zor tutuyordum işin gerçeği. Sakinliğimi korudum, endişe etmedim. Geleceğine inandım. Gözlerimi kapattım, derin bir nefes aldım, postacının gelişini bile hayal ettim. Öğlene doğru çıkmam gerekiyordu evden ve henüz posta gelmemişti tahmin edersiniz ki öğleden sonraya bile kalabilirdi gelişi. İnancımı korudum. Tam hazırlandım ve evden çıkıyordum, artık olacakları akışına bırakmanın rahatlığı vardı, olası durum için alternatif çözümleri üretebileceğim konusunda kendime inandım. Kapıyı açtığımda postacı kapıdaydı ve bana pasaport uzatıyordu. Yüzümdeki gülümsemeyle sanki başımdan ayaklarıma doğru bir huzur inmişti. Kalp ritmim sakinleşmişti. Öyle ki tam zamanında gelmesi bir yana kendime olan inancımı ve yaptığımın ne kadar doğru bir hareket olduğunu yeniledim. Evet bir hata yapmıştım, ama hatamı fark edip düzeltmek için çabalamış elimden geleni yapmıştım. Kendime inanmış, niyetimi korumuş, hata yaptığım için kendimi affetmiş, hayatın akışının bana destek olacağına güvenmiştim. Titreşimlerin varlığına bir kez daha şükür ettim.
Bir düşünceyi üretirken içinizden geçen niyete dikkat etmenizi tavsiye ederim. Endişe ettiğiniz, huzursuz olduğunuz ve hayatın size destek olacağına güvenmediğiniz, imkansız, olanaksız dediğiniz zamanlarda yaydığınız titreşimi hatırlayın. İçinizi ferah tutun ve olacakları izleyin. Eğer niyetinizi korumanıza rağmen olaylar hala beklediğiniz gibi gelişmiyorsa, durun ve nerede hata yaptığınızı tekrar gözden geçirin. Eminim kendinize dürüst olmadığınız veya göz ardı ettiğiniz bir durum olması gerekenlere engel oluyordur. Hayata güvenmek sadece size istediklerinizi vermesi için değil, bazen de olmaması gerekenleri engellemesine izin vermeyi de gerektirir. Niye olmuyor diye direttiğimiz her şey, neylerse güzel eylediği, olması gerekenin olduğu durumlardır. EGO ve kalp dengeli bir karar verdiyse, niyetiniz bütünün hayrına ve zararsızsa, olmaması için zaten bir engel yoktur.
Siz yine de içinizdeki niyetleri koruyun. İsteğinizin titreşimlerini yaymaya devam edin. Hayatın akışına güvenin ve titreşimleri fark etmeye çalışın.
gke.
Yorumlar
Yorum Gönder